Hayatımın en güzel dönemi ne zamandı diye sorsalar, kaç yaşında olursam olayım cevabım şüphesiz Gemlik Lisesi öğrencisi olduğum zamanlar olur. Gemlik Lisesi, gerçek anlamda hayata gözlerimi açtığım, Türkiye’yi ve dünyayı okumaya başladığım, bir şeyleri değiştirebileceğime inandığım ve bunun için adımlar attığım yerdi.
Devamını Oku-

Belleğimde Bir Türk Aydını
İkinci sınıftan üçüncü sınıfa geçtiğim yaz, 17 Ağustos Depremi olmuştu. Depreme Kumla’da yakalanmıştık. O dönem İstanbul’da yaşıyorduk ve yazların belirli kısımlarını Kumla’da geçiriyorduk. Deprem de öyle bir gecede meydana gelmişti. Neyse ki herhangi bir kaybımız olmadı. Tabii, günlerce sokakta, parklarda, çay bahçelerinde sabahladık. Depremin etkisinin ne kadar süreceğini bilmediğimiz için İstanbul’a hemen dönmedik. Okullar açıldığında Kumla’daydık. O gün de büyük bir artçı olmuş, okullar açıldığı gün tatil edilmişti. Ama eninde sonunda evimize döndük.
devamını oku -

Tarih Siyasete Sığmaz
Yaşadığımız coğrafyada temel olarak iki siyasi damar var. Bunlardan biri İslam dini etkisinde kalan milliyetçi ve muhafazakâr düşünce, diğeri ise temeli 1876 yılında tahta çıkan II. Mahmut ve öncesine dayanan, Mustafa Kemal Atatürk ile zirve yapan, bugün ise hâlâ mücadelesi devam eden çağdaş, ilerici, devrimci düşünce. Gerek Millî Mücadele dönemindeki kurucu mecliste gerekse daha sonra çok partili düzende bu iki düşünce yapısını temsil eden ya da temsil ettiğini iddia eden çeşitli partiler oldu.
devamını oku -

Beyaz Yakalının Acıklı Öyküsü
Henüz üniversite öğrencisi olduğum yıllarda, belki de erken gazetecilik reflekslerimin bir sonucu olarak, fark etmeden etrafı daha dikkatli izlemeye başlamıştım. Nihayetinde bir gazeteci, baktığı her yerde bir haber, bir inceleme konusu görebilmeli.
devamını oku -

Anadolu’da Bir Felsefe Ekolü, Konya
Sosyal Bilimler, ülkemizde Fen Bilimleri kadar geniş bir uygulama ve yayılma alanı bulamıyor. Edebiyat, Tarih, Coğrafya, İletişim, Siyaset Bilimi gibi dallar, üniversitelerde sık tercih edilen bölümler olsa da konu teorik bilgiyi meslek hayatına aktarmak ve bu dalların gelişmesine katkı sunmak olunca, maalesef olması gerekenin gerisinde kalıyor. Akademik çalışmalar ise adı üzerinde, akademiye sıkışmış, dar bir çevreye hitap ediyor görünüyor. Bugün çoğumuz Antik Yunan’dan Postmodern evreye kadar çok çeşitli düşünce insanlarının isimlerini ve genel geçer de olsa düşüncelerini bilsek de Türkçe düşünen, Türk sosyal bilimciler neredeyse hiç tanınmıyor.
devamını oku -

Nasıl Politize Olduk?
Türkiye ve dünyada olup bitenlerle ilgilenmeye başladığımda lise öğrencisiydim. Reşit olmama bir buçuk yıldan uzun süre vardı. 2007 yılının başlarıydı. O dönem Facebook henüz popülerleşmemişti. Evlerde internet yeni yaygınlaşıyordu. Akıllı telefonlar ise henüz hiç kimsede olmadığı için bilgiye ulaşmak hâlâ gazete, dergi ve kitap okuyarak, haber izleyerek mümkündü.
devamını oku -

“Boğulmamak İçin” Orwell Okumak
Orwell’le 2010 yılında tanıştım. İletişim Fakültesi’nde, Hukukun Temel Kavramları dersine gelen hocamız, henüz ilk derslerde bize “Hayvan Çiftliği”ni önermişti. Hatta önermekle kalmamış, sınavda bu kitaba atıf yapanlara ek puan vereceğini söylemişti.
devamını oku -

Penceremden Gemlik
Çarşıya gideceğim zaman, Cumhuriyet Caddesi’ndeki durağa yürüyorum. Eski İnan Market sonra Migros olan dükkanın karşısında otobüse biniyorum. Aslında sitenin arka tarafında da durak var, aynı otobüs önce o duraktan geçip, Manastır’ı turlayıp sonra benim olduğum durağa geliyor. Ama orası yokuş yukarıda kaldığı için aşağı yürümek bana daha kolay. Malum, Manastır, yani Cumhuriyet Mahallesi.
devamını oku

